Merhaba sevgili motosiklet sürücüleri kendi açımdan fark ettiğim bir konuya değinmek istiyorum.
Bence Her motosiklet sürücüsü aktif trafikte uzun soluklu araç kullanma tecrübesine sahip olmalıdır. Kilometresel bir sınırlama olmasa bile en az İstanbul trafiğinde sorunsuz şekilde araba kullanabiliyorum diyecek kadar.
18 yaşından beri motosiklet ehliyetine sahibim. Şuan ki hesapla motosiklet üzerinde 10.seneme girmiş bulunuyorum. Kilometre odaklı bir hesapla da 200bin kilometreye yaklaştım. Bunların hepsi keyfi veya uzun yol kullanımları.
18yaşından itibaren ortalama 2sene boyunca arabaların sürekli hata yaptığını bizi göremediğini savunurdum. Neden kornamı duymuyor neden görmüyor?
Babam araba tamircisi olduğu için çocukluktan beri bir araba hayatım vardı. Motosiklet sürücüsü bir baba nasıl ki oğluna erken yaşta motor öğretmeye heveslenebilir onunki de öyle bir şeydi. Araba kullanabildiğim her dönem kendi kullanmak yerine yan koltukta beni izlemekten keyif almıştır.
İlk direksiyon başındaki kazam 10 yaşındayken benim kullandığım bazen yetişkin şoförlerin bile kullanmaktan korktuğu 4500cc 8 silindir 83model range Rover ile park halindeki bir tofaşı aşağı yukarı 1 metre küçültmek üzerine.
Bunu kesinlikle marifet olarak anlatmıyorum büyümüşte küçülmüş gibi o yaşlarda dahil olmak üzere baba kaza yaparım bende fobi kalır korku duyarım diye defalarca uyarmışımdır ama o canın saolsun oğlum hiç korkma birinin canına zarar gelmediği sürece arabayı çarpmaktan asla korkma tanıdık tamirci var diyerek beni her daim yüreklendirmiş ve çarptığım zamanlarda da sesini çıkartmamıştır. Her Türk gencine lazım olan model baba.
Tabi ki en nihayetinde bu küçük yaştan itibaren normal bir sürücü formatında araba kullanabilsem de söz konusu kullanım şekli yoğun bir trafiği veya yoğun akıcı süratli bir otoyolu kapsamadığı için ona kesinlikle araba kullanmak denmemeli.
20 li yaşlara geldiğimde aktif motosiklet hayatı ve yanı sıra motor yükseltme kask ekipman sürekli bir şeyler satın alma sebepleriyle B ehliyetine para vermek hiç aklıma gelmemişti.
O dönemki patronuma motor öğretmiştim oda saolsun bana b ehliyeti masraflarımın hepsini ödemişti.
Velhasıl aktif olarak araba kullanmaya başladım. Aradan biraz zaman nispeten hurdadan kendi arabamı yaptım. Onunla yarım Türkiye turu yaptım.(Aşağıda konu linki paylaşacağım)
Artık konuyu bağlıyorum
Arabadan sonra Motosiklet
Şehir içi tecrübem arttıkça direksiyon başında motosikletlerin gerçekten görülemeyeceğini fark ettim. Konuşurken her daim kör nokta kavramından bahsediyor olabiliriz. Ama direksiyon başında bunu aktif olarak tecrübe etmek kesinlikle konuşmaktan daha faydalıdır. Yan koltukta oturmakta yetmez.
Bir şoförün nerede ne yapabileceğini sapak kaçırabilme ihtimalini görüş açılarını ve hatalarını kendiniz direksiyon başında yaptıkça motosikletin üzerinde kaza yapmamanın aslında ne kadar şans eseri gerçekleştiğini daha iyi görebiliyorsunuz.
Aktif araba kullanma hayatım başladıktan sonra motosiklet kullanma şeklim tamamen değişti. Daha temkinli veya daha yavaş gitmek anlamında söylemiyorum.
Arabalara olan mesafem arabaların beni daha iyi görebileceği açılarda bulunmak gibi verimli değişiklikleri hissettim. Arabaların yapabileceği hataları daha iyi tahmin eder oldum. Karşınızdakinin sürekli kurallara uyarak kullanacağını düşünüp hareket ederseniz mutlaka kaza yaparsınız.
Acele etmek kural çiğnemek için herkesin bi bahanesi vardır. Direksiyon başında olabilir ama o gün kafası çok dalgındır. Hastadır ,hastası vardır ,cenazesi vardır. Kural çiğnemek için her zaman bir bahane bulunur. Uyku apnesi sorunu vardır gece uyuyamamıştır . Uykusuzluk semptomlarıyla alkol belirtileri birbirine çok benzerler.
Herhangi bir motorcunun herhangi bir günde yaptığı kural ihlal sayısı bir çok araba sürücünün çok çok daha üzerindedir. Yani Deveye sormuşlar neden boynun eğri hikayesi.
Araba Gözünden Motorcular
-
- Olmadık yerlerde motosiklet geçemese bile zorlayarak bazen yeri gelir arabayı çizme pahasına geçmeye çalışırlar. hatta çizerler. Arabayı her dakika sağımdan solumdan motor gelir şimdi boşluk bırakayım diyerek kullanamayız arkadaşlar öyle bir dünya yok.
- Dar bir yolda ilerleyen bir arabaya ters yönde tam gaz gelerek sağından solundan geçmeye çalışırlar.
- Park halindeki bir arabanın önüne ve arkasına park ederek çıkmasına engel olurlar.
- Dönülemeyecek yerleri geçtim ışıklarda yaya gibi geçitlerden geçmeye çalışırlar bazen çok tehlikeli boyutta bunu yaparlar.
- Kavşak, yaya geçidi, ana yol tali yol gibi bağlantılarda karşı tarafın geçiş üstünlüğü olsa bile fren sıkıp yol vermezler.
- Takip mesafesini asla korumazlar. Sanki çok iyi frenleri varmış gibi.
- Saçma sapan sıfır makas atarak şoförün fark etmesine müsaade etmeyecek şekilde motor kullanırlar.
- Dar sokaklarda mahalle aralarında çocuklar top oynar bisiklet sürer. Buralarda olmaması gereken süratlerde ve tehlikeli şekilde hızlı giderek geçmeye çalışırlar.
- Araba sürerken sağdan motorcu gelir yol vereyim dersin hafif sola kayarsın bakarsın bir korna sesi daha. Bir tanesi sağdan geçmeye çalışıyor diğeri soldan geçmeye çalışıyor. Sonra dersin ki bunlarla mı uğraşacağım ulan şeridimi ortalar giderim. Motorcularda derki ulan alt tarafı azıcık direksiyon kıracak kırmıyor. Kırmaz kardeşim sen şerit ihlali yaparak arabanın sağından solundan geçerken yol verip vermemek adamın keyfine ve insiyatifine kalmış.
- Yağmurda arabalar motorları çok çok çok zor görürler fark edemeyebilirler. Buna rağmen yakın kullanırlar.
- Olmadık yerlerde olmadık süratlerle gitmeye çalışırlar. Trafik kitlenmiş herkes durağan haldeyken emniyet şeridinden 130 km/h hızla geçmek gibi. Ondan sonra araba birden önüme atladı. Aynadan bakarken durağan trafikte senin hızını algılaması mümkün değil o kadar hızlı geleceğini tahmin edemez.
( 130km/h hızla giderken 1 saniyede zaten 45metre civarı yol kat edersin. Algı-reaksiyon –fren mesafesi derken senin 130km/h ile giderken çok iyi bir lastik ve çok iyi bir frenle bile durabilmen için 3saniye gibi bir süre gerekir durana kadar minimum ve bu esnada 120metre yol çoktan gidilmiş olur.
E bu arabalı insanda kartal gözü mü var ki 200 metreden senin hızlı gelebildiğini anlayabilsin. Ben 3 araba ilerideki plakayı okuyamıyorum. Arabadaki adamın suçu yok sen her şartta zaten suçlusun)
Son Dönemde
Son dönemde pandemi işsizlik kurye sayısının artması benzin fiyatları veya modernleşen şehirler sebebiyle motosiklet sayısı biraz arttı.
Araç kullanıcılarının ailesinde motorcular oluşması veya kendileri de binmeye başlamaları sebebiyle motorcuların hatalarına rağmen biraz daha anlayışlı olmaya başladılar.
Yoksa sadece direksiyon başına oturarak motorcuları sevmek imkansız.
Motorcu Gözünden Motorcular
Eskiden arabalardan çekinirdim artık motorculardan çekiniyorum. Motorcunun etrafından saygı beklemesi için önce diğer motosikletlere saygı göstermesi gerekiyor. Bunu bile başaramayan bir topluluk etraftan diğer insanlardan saygı anlayış beklememeli.
-
- Şeridi ortalar gidersin gelir yanından seni tehlikeye atarak sıfır geçmeye çalışır. Kendi kafasında da bunu bak ne kadarda yakından çarpmadan geçebiliyorum ne kadarda usta bir sürücüyüm olarak nitelendirir.
- Motosikletini park edersin gelir senin arkana senin çıkamayacağın şekilde motorunu park eder. Bir motorcu olarak başka bir motorcuyu asla düşünmez.
- Eski model bir araba dik bir bayırdadır iki araba arasında ufak bir kaydırma –kalkış payı bırakılmıştır ( 1-2 metre) Sen bu aradaki kalkış payına girip park edersen arabaya karşı bir kötülük işlemiş olursun. Motosiklete bazı durumlarda araba gibi davranmayı bilmek zorundasınız.
-
- Eğitimsiz bilinçsiz motosikleti yürüyen tabure gibi kullanan motosiklet sürücüleri var. Tamam eğitim alacak bütçeniz olmayabilir veya belki motosikleti sadece ev-iş arasında ekonomik bir ulaşım aracı olarak kullanıyor olabilirsiniz. Yani motosiklet veya araba kullanıyorsunuz diye onu deliler gibi sevmeniz gerekmiyor. Ama kendini geliştirmek kişinin elindedir.
- Abartı egzozlu mu istersin aydınlatma tertibatı tamamen arızalı olan mı dersin. Her telden var.
- Viraja girersin kendince bir apex ve çıkış belirlemişsindir. Virajın ortasında bir bakarsın tam yanında seninle yan yana viraj almaya çalışan bir motorcu.
- En önemlisi de yukarıda araba gözünden motorcularda bahsettiğim problemlerdir. Topluma diğer insanlara ve diğer sürücülere karşı işledikleri bu kuralsızlıklar toplum gözündeki motorcu algısını tamamen karalama kampanyasıdır.
Algıda seçicilik denen kavramdan bahsediyorum. Siz adı Ahmet olan biriyle kavga ettiyseniz veya size çok büyük zararlara yol açtıysa artık Ahmet adını duymak istemezsiniz. Karşınızdaki başka bir Ahmet bile olsa Ahmet adı tüylerini ürpertmeye yeterli gelir. Motorculukta da bu kavram geçerli. Başka motorcular yüzünden size karşı farkında olmadan ön yargılı yaklaşılmasına sebebiyet verirler.
Kapanış
Sonuç itibari ile yukarıda yazdığım iki taraflı bakış açısını da ele aldım. Bunlar çoğumuzun bildiği ama motosiklet üzerinde- araba üzerinde fark edemediği detaylar. Ama hayat ve trafik bu detayların bütününden oluşuyor.
Özellikle genç arkadaşlarım veya yaş fark etmeksizin direksiyona oturmamış arkadaşlarımın eşten dosttan araba rica edip direksiyon başında bir süre geçirmelerini tavsiye ederim. Hiçbir şey yapmasalar bile sürücü koltuğuna oturup nereleri görebildiğini nereleri göremediğini algılamaları. Motosiklet üzerinde hayatta kalma ihtimallerini oldukça arttıracaktır.
Sen sürme motor motorcuları iyice yerin dibine sokmuşsun belliki geçmişte sana birşey yapmışlar kuyruk acın bu yüzden
Hocam kuyruk acısı yok ortada herhangi bir motor sürücüsü bana herhangi bir şey yapmadı ne yapabilir ki?. Hayatımdaki insanların ve arkadaşlarımın %90 ı motosiklet kullanıcısıdır. Ama bu yazdıklarımın doğru olduğu gerçeğini değiştirmez yazının temelini anlayamadığınızı varsayacağım. Yada yeterince tecrübeniz yok. Bir şeyi körü körüne savunmak asla doğru değildir. Bir siyasi partiyi tutmak yaptığı her şeyi doğru bulmayı gerektirmez.
Bir şeyi seviyorsunuz diye tüm yanlışlarını görmezden gelmeniz gerekmez.
Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum hocam, güzel yazı olmuş, eline sağlık.
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ellerinize sağlık.
Motorcu kardeşlerim için güzel bir deneyim olur lakin birde otomobil sürücülerine ceza olarak kamyonet sürdürelim nasıl kamyonet e yol vermeyi yada kör noktaları öğrenmiş ol lurlar birazda park ederler iken köşe başına park edilme mesini öğrenirler
Enteresan bir şey motorumu park ettiğim yerden kaldırıp arabasını park eden çok kişiye şahit oldum.araba kullananlara sesleniyorum.motorsiklet ve türevi araçlar en az otomobiller kadar aynı haklara sahiptir.ehliyeti vardır.ayrıca otomobiller kadar korumalı da değiller.ve de otomobil sürenler bence motosiklet sürücülerine ayrıcalık tanımalılar.çok defa sıkıştırmalara şahit oldum.birde otomobil sürücüleri önden giden motosiklet sürücülerine kesinlikle korna çalmasınlar.